whatsapp icon

Retinada en sık görülen hastalıklar

Retina, göz küresinin arka duvarını kaplayan ışığa duyarlı görme hücrelerinden oluşan ağ tabakasıdır, gözün en karmaşık ve hassas bölgesidir. Retina ışığı görüntü olarak beynimize ileterek görmemizi sağlar. Retinamızda görülen sağlık sorunlarının erken teşhisi tedavilerin başarısında etkilidir. 

Retina hastalıkları belirtileri nelerdir?

Eğer gözününde aşağıdaki belirtilerden bir veya birkaçı varsa vakit kaybetmeden mutlaka doktora başvurmalısınız.

•    Ani veya yavaş görme kaybı
•    Işık çakmaları
•    Kırık, eğri görme
•    Göz önünde uçuşan koyu cisimler
•    Kısa süreli görme kayıpları
•    Görüşte perdelenme
•    Görüş alanında karanlık bölgelerin oluşması

Retina hastalıkları

•    Retina dekolmanı
•    Sarı nokta hastalığı
•    Diyabetik retinopati
•    Şeker ve hipertansiyon hastalığına bağlı kanamalar
•    Damar tıkanmaları
•    Doğumsal retina hastalıkları
•    Vitreoretinal yüzey bozuklukları
•    Retina tümörleri

Sık karşılaşılan retina hastalıkları:

Diyabetik retinopati        

Diyabet, insülin salınımı ya da insülin etkisinin yetersizliği sebebiyle kan şekerinin artmasıyla görülen metabolik hastalıktır. Diyabete bağlı uzun süreli kan şeker yüksekliği gözleri de olumsuz etkileyerek diyabetik retinopati hastalığına neden olur. Şeker hastalığının gözde neden olduğu bu hastalık kalıcı körlüğe yol açabilir.

Şeker hastalığı retinanın kılcal damarlarının yapısını bozarak hücre kaybına neden olur. Damarların geçirgenliği bozularak sarı nokta alanında sıvı ve yağlı maddeler birikir ve kılcal damarları tıkar. Hastalığın kontrol altına alınmaması kalıcı görme kaybına ve göz tansiyonuna neden olacağından erken teşhisle tedavisi önemlidir.

Diyabetik retinopati nedenleri

Şeker hastalığında özellikle 5 yıllık süreçten sonra gözlerde diyabetik retinopati etkisi görülmektedir. Genç diyabet hastalarında ergenlik döneminden sonra görülme sıklığı artmaktadır. Hastalıkta kan şekerinin kontrol altına alınması önemlidir. Ani kan şekeri yükselmesi veya düşmesi retinanın bozulmasına neden olarak hastalığın ilerlemesini tetikler. Diyabet hastalığının yanı sıra gebelik, hipertansiyon ve böbrek hastalığı durumlarında da diyabetik retinopati oluşabilir.

Diyabetik retinopati tedavisi

Diyabetik Retinopati tedavisinde erken teşhis önemlidir. Hastada diyabet teşhisi varsa diyabetik retinopati ihtimaline karşı hastalar senede 1 diyabet kontrollerine ek düzenli göz kontrollerini de yaptırmalıdır. Göz kontrollerinde yapılan göz dibi muayenesi ile retinadaki anormallikler erken evrede teşhis edilebilir. Diyabet tanısı 5 yılı geçen hastalarda kontrollerin 6 ayda bir olması önerilir. Eğer hastada göz dibi problemi varsa kontroller 3 ayda bir yapılmalıdır.

Diyabetik Retinopati tedavisinde Argon Lazer kullanılır. Doktor planlamasıyla uygun zamanda ve doğru şekilde yapıldığında şeker hastalığı kaynaklı görme kayıpları önlenebilir. Lazerin doğru zamanda uygulanmaması ciddi kanamalara neden olabilir, bu sebeple deneyimli bir hekim tarafından planlanması önemlidir.

Argon Lazerde diyabet kaynaklı oluşan retinadaki ölü doku yakılarak kapatılır. Bu tedavi ile ödem veya kanamaya bağlı oluşan görme kaybı engellenir. Argon Lazer ile gözdeki damar hasarının ilerlemesi durdurularak kalıcı görme kaybı önlenir. Diyabetin neden olduğu retina sorunlarında göz içi enjeksiyonlar da kullanılmaktadır. Bu enjeksiyon işlemi ile gözdeki kanamaları engelleyen ilaçlar göz içine verilir. İlerleyen evrelerde vitrektomi ameliyatına da başvurulabilir. Vitrektomi ameliyatı ile gözün arka bölümünde biriken göz içi kanamaları temizlenerek yerine yapay bir solüsyon yerleştirilir.

 

Retina dekolmanı

Retina sinir tabakasının altındaki pigment epitelin tabakasından ayrılması ile retina dekolmanı meydana gelir. Gözde bulunan vitreus jeli homojen yapıdadır, retinayı destekleyerek gözün dış kat dokularına doğru iter. Vitreus jelinin yapısı bozulduğunda destekleyici özelliğini yitirir. Bu sebeple retinaya yapışık olduğu yüzeyden ayrılır ve ayrılma durumunda da retinayı çekerek yırtılmasına neden olabilir. Sıvı kıvama dönüşen vitreusun bu yırtık bölgeden içeriye girmesi retina dekolmanını oluşturur.

Retina Dekolmanı körlüğe neden olabilecek ciddi bir hastalıktır. Retinanın yapışık olduğu tabakadan kopması beslenmesinin bozularak hücrelerin ölmesine neden olacaktır. Retina dekolmanı makulaya kadar ilerlerse bu durumda merkez görme kaybı meydana gelir. Retina yerine yapıştırılsa da eğer geç kalınan bir müdahale ise yitirilen hücrelerin yerine gelmesi mümkün değildir. Bu nedenle retina dekolmanında erken teşhis son derece önemlidir.

Retina dekolmanı nedenleri

Orta yaş ve üzeri her kişide görülmekle birlikte yüksek miyop hastalarında daha sık karşılaşılır. Retina tabakası gözün ön-arka çapı büyüdükçe gerilerek incelmeye ve bozulmaya neden olur. Bazı genetik rahatsızlıklar kaynaklı olarak veya enfeksiyon sebebiyle de retinada bozulmalar görülebilir. Retina Dekolmanı, retina sinir tabakasının altında yer alan tabakadan ayrılması sonucu oluşan yırtık ve delikler sebebiyle bu tabakalar arasından sıvı sızmasıyla oluşur. Vitreus jelinin de homojenliğini yitirmesi retinadan ayrılmasına neden olarak kişinin görüşünü etkiler, kişi gözünün önünde sis perdesi varmış gibi hisseder. 

Retina dekolmanı tedavisi

Gözün görme merkezi (makula) altındaki dokudan ayrıldığında görme kaybı oluşur. Bu durum göze gelen ani darbe, diyabet, bazı tümörler veya hamilelik dönemlerinde ortaya çıkabilir. Hastalığın teşhisinde damla damlatılarak göz bebekleri büyütülür, doktor gözün içini inceleyerek yırtık olup olmadığını tespit eder. Bunun için çeşitli mercekler kullanılarak muayene mikroskobuyla detaylı değerlendirme yapılır. Gerekli durumlarda göz ultrasonografisi istenebilir.

Retina yırtığının dekolman oluşmadan tespit edilmesi önemlidir. En sık karşılaşılan belirtiler ışık çakmaları ve uçuşan cisimlerdir. Bu belirtileri hisseden kişiler zaman kaybetmeden retina muayenesine gitmelidir. Eğer hastada yırtık saptanmışsa retina dekolmanına neden olmadan lazer ile kapatılması sağlanır. Retina Dekolmanının tek tedavisi cerrahidir. Ameliyat yöntemleri retina dekolmanına neden olan yırtığın sayısına, büyüklüğüne, konumuna ve şekline göre planlanır.

Retina Dekolmanında en eski yöntemlerden olan dıştan çökertme yönteminde gözün dış duvarına tıbbi sert slikondan bir parça yerleştirilerek çökertme yapılır ve retina yırtığı kapatılır. Böylece retina altında biriken sıvı emilerek iyileşme sağlanır.

Retina dekolmanına yol açan yırtıkların sayısı fazlaysa, konumları farklıysa, büyükse veya göz içi kanaması gibi farklı faktörler mevcutsa o zaman Vitrektomi ameliyatı tercih edilir. Bu ameliyatta göz küresine küçük delikler açılarak ışık kaynağı yardımıyla kesici problarla vitreus sıvısı temizlenir, yırtıklar kapatılarak lazer tedavisi uygulanır. Retina dekolmanına gözün içinde müdahale edilen bu operasyonda ameliyatın son aşamasında lazerin yırtık bölgeyi yapıştırabilmesi için göz içine tampon olarak hava ve benzeri gazlar ya da slikon yağı verilebilir. Ameliyat sonrasında hasta kısa bir süre doktorun verdiği göz damlalarını kullanır.

 

Sarı nokta hastalığı (Makula dejenerasyonu)

Özellikle 55 yaşından sonra sık karşılaşılan sarı nokta hastalığı merkezi görmeden sorumlu retina hastalığıdır. Sarı nokta hastalığı görme kaybına neden olduğundan tedavide gecikilmemesi önemlidir. Sarı nokta hastalığında başlıca risk faktörleri kişinin yaşı, genetik özellikleri, sigara kullanımı, hipertansiyon, beslenme alışkanlıkları, güneş ışığına maruz kalma ve kolesterol yüksekliğidir. 

Sarı nokta hastalığında görme kaybı, cisimleri eğri veya kırık görme, görüşte karartılar sık rastlanılan belirtileridir. 

Sarı nokta hastalığı nedenleri

Yaşa bağlı ve kalıtımsal faktörlerle meydana gelir, bu faktörler engellenemez. Ancak bunlar dışındaki riskler için önlem alınabilir. Kişide hipertansiyon varsa doktor denetiminde kontrol altına alınabilir. Sigara kullanımı varsa kişinin sigarayı bırakması teşvik edilir. Güneşin zararlı etkilerine karşı filtreli güneş gözlüğü kullanımı önerilir. Sarı nokta hastalığında tereyağı, kırmızı et ve kolesterol içeren besinler tüketilmemelidir. Beslenme ve Diyet uzmanı kontrolünde kişiye özel sağlıklı beslenme planı oluşturulmalıdır.

Sarı nokta hastalığı tedavisi

Sarı nokta hastalığı kuru ve yaş sarı nokta hastalığı olarak iki çeşittir. Kuru tip sarı nokta hastalığı daha sık görülmektedir. Ancak yaş sarı nokta hastalığında görme kaybı riski olduğundan erken teşhisi çok önemlidir. Kuru tip sarı nokta hastalığı ile karşılaştırıldığında daha hızlı görme kaybı meydana gelir, renkleri görmede sorun ve makuladaki damarlarda kanama nedeniyle körlük oluşabilir.

Damlalı göz dibi muayenesi ile ayrıntılı değerlendirme yapılarak hastaya doğru teşhisle tedavi planlaması yapılması önemlidir. Göz dibi muayenesinde göze özel bir damla damlatılarak hasta yarım saat bekletilir. Damlanın etkisiyle gözbebeği yeterli genişliğe ulaştığında doktor retina tabakasını ayrıntılı olarak değerlendirebilir. Yaş tip sarı nokta hastalığında görme kaybı olduğundan erken teşhisi tedavi başarısında etkilidir. Kuru tip sarı nokta hastalığında antioksidan A, C, E vitaminleri gibi koruyucu tedaviler planlanır. Yaş tip sarı noktada ise göz içi enjeksiyonu ve fotodinamik tedaviye başvurulur. Sarı nokta hastalığı ileri aşamalardaysa bu durumda sarı nokta merceği ya da göz içi özel mercek tedavisi tercih edilir.

Göz içi iğne tedavisinde göz damla ile uyuşturulduğundan hasta herhangi bir ağrı veya acı duymaz. Fotodinamik tedavide ise toplardamarlara ilaç verilerek lazer uygulanır. Göz içi mercek uygulamalarında amaç görüntünün büyütülerek odağın hastalıklı olan sarı nokta alanının dışına yönlendirilmesidir.

İnternet sitemizde çerez kullanılmaktadır. Çerezler hakkında detaylı bilgi için Gizlilik ve Çerez Politikası’nı inceleyiniz. Devam etmeniz halinde çerez kullanımına izin verdiğinizi kabul edeceğiz.